16 Ocak 2017 Pazartesi

Aforizmalar - Franz KAFKA


Sanırım aforizmalar,yeraltı edebiyatı ve itiraflar gibi edebi türler daha bir benlik.Daima kendimi yakın hissettiğim türler,kendimden çokça şey bulduğum,dalıp gittiğim,çokça altını çizdiğim..Belki de üst düzey acı çeken insanların,anlaşılamadığı ve anlaşılamayacağı için ve artık anlaşılmak istemedikleri bir çıldırış noktasına gelen ruhların en iyi ifade biçimlerini oluşturan bu yapıtlarda kendimi bulmam tesadüf değil..

En çıkılmaz enkazlardan çıkabilme gayreti içinde yaşam sürmek,kendi yeraltımıza bizi daha çok ittiğinden belki de o yeraltında, kendi derin dehlizlerimizde savurduğumuz çığlıklardı aforizmalar da..anlaşılmak belki de önemli değildi artık..fakat kendi yaşamsal ve ruhsal ağırlıklarımızı,acılarımızı bir yere boşaltmak ve Tanrısal bir gücün de yardımıyla feryat figan bir çığlık daha savurabilmek ve o çığlığı ruhumuzun doldurulamayacak boşluklarında bir seda olarak duyabilmek yegane ihtiyacımız olacaktı belki de...Benim Kafka'm o çığlığını bana duyurabildi sanırım..Çok tanıdık!...

*"Her yuvayı koruyan bir Tanrı'ya inanmaktan daha keyif verici ne olabilir!"

*"Önceleri sorularıma neden cevap almadığımı anlamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlamıyorum! Ama gerçekte inanmıyordum ki,soruyordum sadece."

*"Alçakgönüllülük, yalnız başına umutsuzluk içinde kıvranan kişi de içinde olmak üzere, insanla hemcinsi arasında en güçlü ilişkiyi sağlar, yeter ki tam ve sürekli bir alçakgönüllülük olsun bu.Bunu yapabilir, çünkü duanın gerçek dilidir, hem ibadet hem de en yakın bağdır. İnsanın çevresindekilerle kurduğu ilişki dua ile kurduğu ilişki gibidir, insanın kendi kendisiyle kurduğu ilişki ise çabayla kurduğu ilişkiye benzer; çaba için gerekli güç duadan alınır."

*"Sein" sözcüğü Almancada iki anlama gelir: "Var olmak" ve "Onun olmak"

*"Bir dayanak olmaktan çıkınca özgürleşir ruh ancak."

*"İnsanlarla iç içe olmak, insanı kendini gözlemlemeye teşvik eder."

*"Sahipsin belki ama yaşamıyorsun savına yanıtı sadece titreme ve kalp çarpıntısı oldu."

*"İnanç yoksunu olduğumuz iddia edilemez.Sadece yaşıyor olmamız bile, tüketilmeyecek bir inanç değeridir."
"Neresindeymiş bunun inanç değeri? Yaşamamak elde değil ki!" 
"İşte inancın insanı çıldırtacak kadar büyük gücü, bu 'elde değil ki' dedir,bu olumsuzlamada açığa vurur kendini !.."


*"Bu yaşamın hazları, yaşamın -kendi- hazları değil, -bizim- daha yüce bir yaşama yükselme korkumuzdur; bu yaşamın eziyetleri yaşamın kendi eziyetleri değil, ama bu korkudan dolayı kendimize yaptığımız eziyettir."

*"Faniliğimizin eski sonsuz savunmasına ilişkin en zayıf inanç,şimdiki günahkar durumumuza ilişkin en acımasız inançtan çok daha fazla bunaltıcıdır. Ancak, saflığı içinde birincisini bütünüyle kapsayan ikincisine katlanma gücüdür ki, inancın ölçüsünü oluşturur."

*"İnsan,içindeki yok edilemez olana sürekli bir güven duymadan yaşayamaz, ancak hem yok edilemez olan hem de güven onun için hep gizli kalabilir.Bu gizli-kalma'nın ifade biçimlerinden biri kişisel bir Tanrı'ya inançtır."

*"Bir gladyatörün dövüşten sonraki yorgunluğuna benziyor yorgunluğu."

*"Sahip olmak" değil, sadece "olmak" var, sadece son nefesi, boğulmayı özleyen bir "olmak". "

*"Sonsuzdur yol, ne kısaltılacak ne de eklenecek bir şey vardır, ama yine de herkes kendi çocuksu arşınını tutar yolun üstünde. "Gerçekten de bu bir arşınlık yolu gitmen gerek,bu sana hatırlatılacak!" 

*"Kıyamet Günü'nü böyle adlandırmamızın nedeni ancak bizim zaman kavramımızdır; aslında o bir olağanüstü hal mahkemesidir."

*"Ne kadar çok sayıda at koşarsan, o kadar hızlı gider araban -yani kayayı yerinden oynatmak değil, bu olanaksız, ama kayışları koparmak, böylece dizginsiz ve neşeli bir yolculuk yapmak."

*"Evrenin sonsuz genişlikte ve zenginlikte tasarlanması, zahmetli yaratışın ve özgür bilincin en aşırıya vardırılmış karışımının sonucudur."

*"Kuramsal olarak, eksiksiz bir mutluluk olasılığı vardır: İçimizde yok edilemez bir varlık olduğuna inanmak ve ona ulaşacağım diye çaba harcamamak."

*"Hedef var ama yol yok; yol dediğimiz şey tereddütten ibaret."

*"Düz bir yolda yürüyor olsan, tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitsen, o zaman bu ümitsiz bir durum olur; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik, bir yamacı tırmandığına göre, adımlarının geriye doğru kayması, zeminin özelliğinden ileri gelebilir, umutsuzluğa kapılmamalısın."

*"Kendini insanlığa bakarak sına. Şüphe edenin şüphesini, inananın inancını besler bu."

*"Bu dünya için kendini paralaman gülünç."

Özlem Bayır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder